Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Yenişehir Belediyesinin desteğiyle safran üreticisi sayısı artıyor
Yapılan araştırmalar, yardım etmenin beyinde mutluluk hormonu yani endorfini artırdığını ortaya koyuyor. Toplumsal yardımlaşmanın en kıymetli örneklerinden birinin kan bağışı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Melda Özdamar, “Sosyal sorumluluk bilincini artıran kan bağışı, topluma katkı sağlama duygusuyla kişide stres ve depresyon belirtilerinin azalmasına da yardımcı olabilir. Bu faydalı alışkanlık, toplumu acil durumlara karşı hazırlıklı olmaya teşvik ederken bir yandan da düzenli bağışçıların sağlık durumlarını daha iyi tanımalarına ve acil durumlarda daha organize hareket etmelerine olanak sağlar” dedi.
Türkiye’nin kan bağışı oranlarında gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabilmesi için bağışçı sayısının artması gerektiğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Melda Özdamar, “Ülkemizdeki kan bağışlarının büyük bir kısmını organize eden kurum Türk Kızılay’ın verilerine göre 2023 yılında toplam 2,5 milyon ünite kan bağışlandı. 300’den fazla mobil kan bağışı noktasıyla düzenli kan veren 1,2 milyon kişiye kolaylık sağlanıyor. Türkiye’de her 1.000 kişiden yaklaşık 14–16’sı düzenli kan bağışı yaparken Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu oran gelişmiş ülkelerde 32 olarak öne çıkıyor. Ülkemiz kan bağışında dünya ortalamasının üstünde fakat gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğu için düzenli bağış alışkanlığı önem verilmesi gereken bir konu” şeklinde konuştu.
Aç karınla kan bağışı yapılmamalı
Kan bağışının ardından hafif seyreden bazı yan etkiler oluşabileceğine değinen Özdamar, “Bağış sonrası hafif baş dönmesi veya baygınlık hissi yaşanabilir. Bu yan etki genellikle kişinin yeterince su içmemesi ya da aç karınla bağış yapmasıyla ilişkilidir. Genellikle birkaç dakika dinlenmek ve bol sıvı tüketmek bu şikâyeti ortadan kaldırır. Bir başka yan etki olarak iğne yapılan bölgede hafif ağrı, morarma veya şişlik oluşabilir; bu durum da çoğunlukla kısa sürede kendiliğinden düzelir. Nadir vakalarda, iğne sinir uçlarına yakın bir damardan yapılmışsa kısa süreli uyuşma veya karıncalanma hissi de oluşabilir ancak uzun sürerse doktor değerlendirmesi gerekebilir. Bağış sonrasında vücut kaybedilen kanı telafi etmeye çalışacağı için hafif yorgunluk ve halsizlik hissedilebilir. Bol sıvının yanında hafif gıdalarla beslenmek hızlı bir toparlanma sağlar. Çok nadir olarak ise stres, sıvı eksikliği ya da ani kalkma gibi nedenlerle bayılma yaşanabilir. Bu nedenle bağıştan sonra en az 10-15 dakika dinlenmek ve aniden ayağa kalkmamak sıklıkla tavsiye edilir” dedi.
Doç. Dr. Melda Özdamar kan vermeden önce bağışçılara dikkat etmeleri gereken noktaları sıraladı:
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı